Umut Verenler içeriği ile Lüleburgaz’da düzenlenen Çınaraltı Sohbetleri’nin ‘Ekonomi’ başlığına konuşmacı olarak katılan gazeteci Murat Muratoğlu “Hepimizi çok zor günler bekliyor. Bu ne demek oluyor? Türkiye’de her iki şirketten biri tarihe gömülecek” dedi.
Lüleburgaz Belediyesi kültür etkinlikleri kapsamında 2 yıldır yapılan Çınaraltı Sohbetleri ‘Umut Verenler’ programının 29 Ağustos 2018’de gerçekleşen “Ekonomi” konulu sohbetinde konuşmacılar Ebru Baki ve Murat Muratoğlu oldu. Zübeyde Hanım Parkı’nda saat 19.00’da gerçekleştirilen program moderatör Celal Pir’in açılış konuşması ile başladı. İnteraktif bir biçimde halkın katılımıyla 2 saat süren program yoğun ilgi gördü.
Ödül sizlersiniz
Lüleburgaz’da katıldığı Çınaraltı Sohbetleri’nde konuşan Ebru Baki, Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneği tarafından CNN TÜRK’te sunduğu Parametre Programına verilen ödülün ödül töreni yerine Lüleburgaz’a gelme nedenini şöyle açıkladı: “Ödüller de zaten sizi izleyenler, sevenler tarafından veriliyor. O yüzden bugün ödülü verenlerle buluşmak daha güzel bence. Ödül sizlersiniz.”
Umut hepimiz için var
Soyadı “Kültür” olan Lüleburgaz’da olmaktan çok mutluyum. Ben 2018’de umutla konuşabiliyorsam hepimiz için umut vardır. Hayat çok kolay değil hiçbirimiz için ama bir kapı kapanıyor başka bir kapı açılıyor hepimiz için. Ödüller de zaten sizi izleyenler, sevenler tarafından veriliyor. O yüzden bugün ödülü verenlerle buluşmak daha güzel bence. Ödül sizlersiniz. Her şeyin başı eğitim. Kimsenin vicdanına, kimsenin ağzından çıkacak bir söze, kimsenin cüzdanına mahkum olmuyorsunuz. Bu en büyük umut oluyor, en büyük güvence oluyor.
Birlikte yaşamaya inanıyorum
Uçlara çekilmek istemiyorum. Herkesi anlamaya, herkesle konuşmaya, her fikri dinlemeye ve birlikte yaşamaya inanıyorum. Bunu başarmalıyız. Biraz bundan uzaklaşıyoruz. Türkiye’nin en parlak, en aydın, en okur yazar insanları şuanda sahil kasabalarında kahvelerini yudumluyor. Türkiye’nin çok önemli kadrolarına, aydınlara daha çok ihtiyaç var. Onları o sahil kasabalarına itmemek, göndermemek gerekiyor.
Orta gelir tuzağına düşüyoruz
Türkiye’de paranın yüzde 40’ı, yüzde 20’lik dilimin elinde. Gelir dağılımı bozuktur. Türkiye’de en önemli konu orta gelir tuzağıdır. Orta gelir tuzağına düşüyoruz. Bu kadar baskıcı ortamda ekonomi de baskı altına alınır. Her şeyde dışarı bağımlıyız.
Çınaraltı Sohbetleri’nin diğer konuğu gazeteci yazar Murat Muratoğlu ise ekonominin gidişatının kötü olduğunu belirterek şunları söyledi:
Her iki şirketten biri tarihe gömülecek
Hepimizi çok zor günler bekliyor. Bu günleri çok arayacağımız günler geliyor. Bütün göstergeler bize maalesef bu geleceği söyledi. Bu ne demek oluyor Türkiye’de her 2 şirketten biri tarihe gömülecek. Bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Faizler çok yüksek. Şirketler kredi alamıyor. Bir şirket kredi alamazsa üretim yapamaz. Bütün şirketler krediyle çalışır.
Cep telefonunu değiştirmeyin
Ülke tasarruf etmeli. Bayburt’a hava limanı yapmayın mesela. Ülkede 55 tane hava limanı var 45 tanesi zarar ediyor. Devletin harcamaları kesmesi gerekiyor. Hepimiz fakirleşiyoruz. Ama işin kötüsü dünya öyle ters bir dalgaya girdi ki her şeyin doğrusunu yapsak da fakirleşeceğiz. Önce bireysel tasarruftan başlamamız gerekiyor. O cep telefonunu değiştirmeyin. Beş yıl kullanın. ABD bize yaptırım uygulamıyor. Olayı dış güçlerde aramayın. Bazıları işsiz kalacak. Kış gelecek, gelmezse bana hesap sorun.
Para insan gibidir
Piyasalarla kavga edemezsiniz. Piyasalar sizi her zaman yener. Para aynı insan gibidir. İnsanla aynı hareketleri yapma eğilimine sahiptir. Barış arar para, çünkü barış olmayan yerden para kaçar, para huzur arar, para adalet arar. Biz şuanda o güveni sağlayamayan bir ülkeyiz. Biz herkesle kavga eden bir ülkeyiz. Biz Çin’le bile kavga ettik. Uygur Türkleri yüzünden Çinlileri tehdit ettik. Biz Rusya’nın uçağını düşürdük. Biz İran’la kavga ettik. Biz Suriye ile nispeten savaştayız. Avrupa Birliği, Fransa, İngiltere, Almaya, İtalya ile kavga ettik. Amerika’yla da kavgalıyız. Bu kadar kavgalı bir ülkeye para gelmez.
Doların düşmesi Erdoğan’ın psikolojisine bağlı
Ekonomi ile siyaset çok bağlıydı. Ama bu 24 Haziran günü koptu. Artık olaya psikoloji girdi. Çünkü artık siyaset diye bir kurum söz konusu değil. Siyaset yok. Biz artık tek adam rejimindeyiz. Bir tane başkanımız var ve o siyaset yapmıyor. Bizim ekonomimiz için artık onun psikolojisi önemli. Erdoğan’ın psikolojisi düzelirse emin olun dolar düşer. Siyaset artık kalmamıştır. Siyaset artık belediye ve yerel yönetimlerde vardır.