Devletler, kripto para teknolojisindeki gelişmeleri izlerken tedirgin olmakta haklı. Bitcoin gibi dijital paralar popüler hale geldikçe, merkez bankaları bu oyuna dahil olmaları gerektiğini, aksi takdirde paranın evrimi sürecinde devre dışı kalacaklarını görüyorlar.
Bahamalar’dan Çin’e, pek çok ülkenin merkez bankası, dijital para birimleri konusunda ciddi aşama kaydetti. 2020’de dünyadaki merkez bankalarının yüzde 60’ı dijital para denemelerine başladığını duyurdu. FED Başkanı Jerome Powell dijital ödemeler konusunda çalışmalarını bir video yayınlayarak duyurdu. FED’in ödeme sistemleri çalışmalarına liderlik eden Lael Brainard, “Çin gibi” bazı ülkelerin merkez bankalarının dijital parada katettiği yola dikkat çekerek, ABD için masada olmanın “hayati” olduğunu vurguladı. Avrupa Birliği de şeffaflık ve gizlilik değerlerinden ödün vermeyen bir dijital avroda sona yaklaşmış durumda.
Merkez bankası dijital para birimi (CBDC, Central Bank Digital Currency) bir ülkenin itibari para biriminin dijital versiyonudur. Merkez bankası para basmak yerine, hükümetin tam kredisiyle desteklenen elektronik paralar veya hesaplar çıkarır. Nakit paranın yerini almayıp onu tamamlayacak olan dijital para birimi, ilgili merkez bankasının sorumluluğundadır. Bu da hükümetin özel bir banka yerine onu desteklemek için rezerv ve mevduat tutması gerektiği anlamına gelir.
Bitcoin gibi, CBDC de işlemleri doğrulamak için kullanılan bir tür dijitalleştirilmiş defter olan blok zinciri teknolojisi kullanabilir. Ancak merkez bankası dijital para birimleriyle karşılaştırıldığında Bitcoin’in tam anlamıyla bir para birimi olmadığı, daha çok dijital bir varlık olduğu belirtiliyor. Bu anlamda bir merkez bankasının basacağı dijital para “Bitcoin’in antitezi” olarak da değerlendiriliyor.
OLASI FAYDALAR
Hükümetler kripto paraların tek bir merkezden bağımsız dağınık dijital varlıklarının aksine, yine tek bir merkeze bağlı dijital paralar çıkarmayı hem stratejik bir görev olarak görüyor hem de parada dijitalleşmenin getirebileceği bazı diğer avantajlardan faydalanmak istiyor.
Atlantic Council’in CBDC raporuna göre, nakit yönetimi ve transferinin maliyeti yüksek olduğu için, dijitalleşmenin bu masrafları azaltması bekleniyor. CBDC ile banka hesabı olmayanların telefonlarındaki paraya daha kolay ve daha güvenli erişebilmeleri sağlandığında finansal katılımın artacağı hesap ediliyor. Yine CBDC ile para politikasının daha hızlı ve sorunsuz ayarlanabileceği belirtiliyor.
ÇİN E-YUAN’DA SONA YAKLAŞTI
Geçtiğimiz günlerde kripto para piyasaları Çin’in düzenlemeleriyle sarsıldı. Çin’de ilgili finans kurumlarının kripto para kullanımını net bir dille yasaklaması, Bitcoin ve diğer kripto paralarda belli bir değer kaybına yol açtı.
Pekin, ciddi elektrik tüketimi gerektiren kripto para madenciliğinin karbon hedeflerini riske attığını savunuyor. Ayrıca Çin Halk Bankası’nın (merkez bankası) dijital Yuan’ın tam ölçekli kullanımında sona yaklaşmış olması da kripto paraya karşı alınan tedbirlerin motivasyonlarından biri olarak gösteriliyor.
Finansal güvenliği bir ulusal güvenlik meselesi olarak gören Çin, hızla dijitalleşen bir ekonomiye ayak uydurmak maksadıyla Nisan 2020’de dijital para biriminde pilot uygulama başlatan ilk büyük ekonomi oldu. Shenzhen, Hangzhou, Suzhou gibi pilot uygulamaların ardından son günlerde başkent Pekin de dijital yuan kullanımını artırdı. 150 milyon RMB’den (23 milyon ABD Doları) fazla dijital paranın dolaşımda olduğu tahmin ediliyor.
Çin, Dijital Para Birimi Elektronik Ödeme (DCEP) uygulamasıyla Yuan’ı baskın küresel para birimi haline getirmenin hesaplarını yapıyor. Yuanı uluslararasılaştırma ve küresel dolar ödeme sistemine bağımlılığı azaltma çabasında dijital para birimine büyük önem veriliyor. Yuan’ın uluslararasılaşmasını hızlandırmak amacıyla Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamındaki ülkeleri DCEP’i kullanmaya teşvik edebileceği belirtiliyor. Ancak gidilecek uzun bir yol var; zira mevcut durumda Yuan’ın küresel ödemelerdeki toplam payına ilişkin tahminler yaklaşık yüzde 2 seviyesinde bulunuyor.
Dijital Yuan’ın ne zaman ülke çapında kullanıma sokulacağı konusunda kesin bir tarih yok. Ancak güçlü işaretler var: Kış Olimpiyat Oyunlarından bahsedilmesi 2022’yi olası bir hedef olarak öne çıkarıyor. “Dünyanın fabrikası” olarak anılan Shenzen şehrine verilen 2025 hedeflerinden biri dijital para kullanımı. Bazı bankaların şimdiden dijital para cüzdanları çıkardığı bildiriliyor.
NAKİTSİZ TOPLUM
Öte yandan Çin uzun süredir nakitsiz bir topluma dönüştü. 2019 yılında Çin’deki her beş ödemeden dördü ya Tencent’in WeChat Pay’i ya da Alibaba’nın Alipay’i ile yapıldı. Halihazırda Alipay’de 711 milyon aylık aktif kullanıcı ve WeChat Pay hizmetinde yaklaşık 800 milyon aktif kullanıcıyla Çin dünyanın herhangi bir yerinde olduğundan daha fazla mobil ödemeye sahip. Ülkede mobil ödeme pazarının 49 trilyon doları bulduğu bildiriliyor. Dijital para biriminin ilk etapta bu yerleşik ödeme araçlarıyla bir arada çalışacağı bildiriliyor.
Dijital para biriminin, tüm iş davranışları üzerinde derin bir etkiye sahip olacağı ve teknolojik ilerleme ve sosyal değişiklikler için önemli bir itici güce dönüşeceğini savunulmakta. Daha geniş bir bağlamda Çin’in finansal teknolojiyi, yapay zeka, 5G, kuantum hesaplama ve blok zincirdeki diğer temel yeniliklerle entegre etmeye çalıştığı söylenebilir.
Merkez bankasının dijital para birimi, ödeme araçlarının kapsayıcılığını ve sağlamlığını korumaya yardımcı olabilir. Mevcut mobil ödeme araçları, mobil ağ sinyallerinin kapsamına dayanır ve doğal afet dönemlerinde veya uzak bölgelerde kullanılması zordur. Bu anlamda merkez bankası dijital para biriminin “çevrimdışı ödeme” işlevi önem kazanıyor. Amaç, ödeme hizmetlerini şebeke ve sinyal olmadan sağlamak ve mobil ödemenin sınırlarını genişletmek.
Pekin Üniversitesi’nden finans profesörü Xu Yuan’a göre, Çin para birimi yuanın dijital versiyonu resmi olarak piyasaya sürüldüğünde, bu küresel para tarihinde altın standardının oluşturulduğu 1816 veya 1944 yılında Bretton Woods sistemi kurulup savaş sonrası yeni bir ekonomik dünya düzeninin başlatılması, döviz kurlarının ABD dolarına sabitlenmesiyle doların etkin bir küresel para birimi haline getirilmesi kadar önemli olacak.